beschließen genellikle bir karar alma sürecini ifade eder, özellikle gruplar veya kurumlar tarafından alınan resmi veya önemli kararlar bağlamında kullanılır. Örneğin, bir yönetim kurulunun bir stratejiyi benimsemesi veya bir hükümetin yeni bir yasayı kabul etmesi gibi durumlar “beschließen” fiiliyle ifade edilebilir. Bu fiil, genellikle bir tartışma, değerlendirme veya düşünme sürecinin ardından verilen son kararı belirtir.
- karar vermek
- hükmetmek
- sonuçlandırmak
Kelime ailesi
der Beschluss
die Beschlussfassung
die Beschlusslage
Fiil oluşumları
Şimdiki Zaman (Präsens):
- Ich beschließe (ben karar veririm)
- Du beschließt (sen karar verirsin)
- Er/Sie/Es beschließt (o karar verir)
- Wir beschließen (biz karar veririz)
- Ihr beschließt (siz karar verirsiniz)
- Sie beschließen (onlar/ siz karar verirler)
Geçmiş Zaman (Präteritum):
- Ich beschloss (ben karar verdim)
- Du beschlosst (sen karar verdin)
- Er/Sie/Es beschloss (o karar verdi)
- Wir beschlossen (biz karar verdik)
- Ihr beschlosst (siz karar verdiniz)
- Sie beschlossen (onlar/ siz karar verdiler)
Gereklilik Kipi (Konjunktiv II):
- Ich würde beschließen (ben karar verirdim)
- Du würdest beschließen (sen karar verirdin)
- Er/Sie/Es würde beschließen (o karar verirdi)
- Wir würden beschließen (biz karar verirdik)
- Ihr würdet beschließen (siz karar verirdiniz)
- Sie würden beschließen (onlar/ siz karar verirlerdi)
Der Stadtrat hat beschlossen, einen neuen Park im Stadtzentrum zu bauen.
Şehir konseyi, şehir merkezinde yeni bir park inşa etme kararı aldı.
ChatGPT 4
Um den Teufelskreis zu durchbrechen, hat der Premierminister nun eine unabhängige Kontrollinstanz beschlossen.
Bu kısır döngüyü kırmak için Başbakan şimdi bağımsız bir denetim organı kurmaya karar verdi.
Neue Kontrollinstanz gegen Zocker-Kultur im britischen Fußball (deutschlandfunk.de)
Wir haben beschlossen, nächstes Jahr nach Japan zu reisen
Gelecek yıl Japonya’ya seyahat etmeye karar verdik.
ChatGPT 4
Die Regierung hat beschlossen, die Steuern zu erhöhen.
Hükümet, vergileri artırma kararı aldı.
ChatGPT 4
Nach langer Diskussion haben sie beschlossen, das Angebot anzunehmen.
Uzun bir tartışmadan sonra teklifi kabul etmeye karar verdiler.
ChatGPT 4
Meine Eltern haben beschlossen, ein neues Haus zu kaufen.
Ailem yeni bir ev satın alma kararı aldı.
ChatGPT 4
Das Unternehmen hat beschlossen, mehr in erneuerbare Energien zu investieren.
Şirket, yenilenebilir enerjilere daha fazla yatırım yapma kararı aldı.
ChatGPT 4
Sie haben beschlossen, früher von der Arbeit nach Hause zu gehen, um den Verkehr zu vermeiden.
Trafikten kaçınmak için işten daha erken ayrılmaya karar verdiler.
ChatGPT 4
Das Komitee hat beschlossen, die Veranstaltung aufgrund schlechten Wetters abzusagen.
Komite, kötü hava koşulları nedeniyle etkinliği iptal etme kararı aldı.
ChatGPT 4
Nach reiflicher Überlegung haben wir beschlossen, unser Geschäft zu erweitern.
Olgun bir düşünceden sonra işimizi genişletmeye karar verdik.
ChatGPT 4
Die Schulleitung hat beschlossen, die Prüfungen online durchzuführen.
Okul yönetimi, sınavları çevrimiçi yapma kararı aldı.
ChatGPT 4
Wir werden beschließen, wo wir Urlaub machen.
Nerede tatil yapacağımıza karar vereceğiz.
ChatGPT 4
Sie hatte beschlossen, ihre Arbeit zu wechseln.
İşini değiştirmeye karar vermişti.
ChatGPT 4