Regaib Kandili (Arapça: لَيْلَةُ الرّغائِب; Arapça Latin harfleriyle: Leyletü’r-Regâib; Günümüz Türkçe’sinde: Bağış gecesi) Hicri takvime göre Recep ayının ilk günüdür. Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gecede idrak edilir. Üç ayların başladığını müjdeleyen Regaib gecesi Hz. Peygamber’in hadisleri doğrultusunda Müslümanlar bu geceye özel bir önem atfeder. Bir kısım Müslümanlar geceyi oruç tutmak, Kur’an okumak ve ibadet etmek gibi işlerle geçirirler.

Ebu Bekir el-Tartuşî’ye (MS 1059 – 1126) göre Ragaib namazı geleneği ilk olarak 11. yüzyılın sonlarında Kudüs çevresinde oluştu. Hz. Peygamber’e atfedilen bir hadiste şöyle denir:
Türkiye’de Müslümanlar, Regaib gecesinde özel bir namaz kılmazlar. Bunun yerine nafile namazlara devam ederler. Ancak geçmişte Araplar arasında bu geceye has bir namaz olduğu şeklinde bazı iddialar ortaya atılmıştır.
13. yüzyılın başlarında, Şam’da iki Şafii alimi İzzeddin İbn Abdüsselam (ö. 1262) ve İbnü’s-Salah (ö. 1245) arasında Ragaib namazları hakkında halka açık bir tartışma gerçekleşti. Her ikisi de bu uygulamayı bid’at (yenilik) olarak ilan etmekte ittifak etmişlerdir. ʿIzzedDīn bu geleneği kabul edilemez yenilik olarak damgalarken, İbnü’s-Salāh bunun bid’at hasenah (değerli yenilik) olduğunu, Peygamber geleneğinde bir temeli olmamasına rağmen dua etmeyi teşvik ettiğini düşündü. Çağdaş alimlerin çoğu ‘İzzeddin’le hemfikir olduğundan, Eyyubi Sultanı el-Melik el-Kamil camilerde regaib namazının kılınmasını yasakladı.1HAMDİ TEKELİ, “REGAİB GECESİ”, TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/regaib-gecesi (26.01.2023).
“Ancak en önemlisi, hiçbirinizin Receb ayının ilk Perşembe gecesini ihmal etmesin, çünkü bu gece meleklerin istek gecesi dediği gecedir. Çünkü gecenin ilk üçte biri geçtiğinde, ne göklerde, ne de yerin tek bir bölgesinde bir tek melek bulunmayacaktır. Hepsi Kâbe’de ve onu çevreleyen alanda toplanacaklardır. Allah, onların orada toplandıklarını görünce lütufta bulunur ve: “Ey meleklerim, benden dilediğinizi isteyin!” Buna onların cevabı, “Rabbimiz, bizim dileğimiz, Senden Receb orucunu imanla tutanları bağışlamandır.”
Ebu’l-Hasan b. Abdullah b. Cehdem